2025/250 Genel Sirküler

SİRKÜLER (2025/250)

1. 2026 Yılı İhracatta Hedef Ülkeler Listesi Hakkında Bilgi;
2. Kurumsal Sürdürülebilirlik Mevzuatları Hakkında Bilgi;
3. Avrupa Birliği Çevre Mevzuatındaki İdari Yüklerin Azaltılmasına Yönelik Basitleştirme Paketi Hakkında Bilgi;
4. Çin Halk Cumhuriyetince AB Ülkelerinden Süt Ürünleri İthalatına Yönelik Uygulanan Ek Vergi Hakkında Bilgi;
5. Kanada Çelik Çember Anti-Damping Soruşturması Hakkında Bilgi;
6. Kanada / Karbon ve Alaşımlı Çelik Teller Anti-Damping Soruşturması Hakkında Bilgi;
7. Kanada / Anti-Damping Önlemi Hakkında Bilgi;
8. Avustralya/ İnşaat Demiri / Anti-Damping Soruşturması Hakkında Bilgi;
9. Brezilya / Anti-Damping Hakkında Bilgi; 
10. Dış Ticaret Talepleri Hakkında Bilgi;

Konularını kapsayan sirkülerimiz bilgilerinize sunulmuştur.

Söz konusu güncellemede ayrıca, Uzak Ülkeler Stratejisi çerçevesindeki ülkeler ile İslam İşbirliği Teşkilatı Üyeleri ile İhracatı Geliştirme Stratejisi kapsamında incelenen İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin de dikkate alındığı bildirilmektedir.

Bu kapsamda, ilave destek uygulanmak üzere belirlenen 2026 Yılı İhracatta Hedef Ülkeler Listesi aşağıda yer almaktadır.

2025 yılı listesinde yer almayan Filistin, Macaristan, Makedonya, Slovakya ve Suriye ülkeleri 2026 yılı hedef ülkeler listesine eklenmiştir.

Toplamda 60 ülke hedef ülkeler arasında yer almaktadır.

Ek: 2026 Yılı İhracatta Hedef Ülkeler Listesi

Bu doğrultuda, öncelikli olarak ilgili mevzuatların ertelenmesine ilişkin öneriye yönelik mevzuatın 16 Nisan 2025 tarihinde AB Resmî Gazetesinde yayımlanarak yürürlüğe girdiği bildirilmiştir. Bu itibarla, büyük ölçekli şirketler için 2025 olarak belirlenmiş olan CSRD raporlama yükümlülüklerinin yürürlüğe giriş süresinin iki yıl ertelenmiş olduğu, CSDDD kapsamında ise bir yıl ertelenerek, 26 Temmuz 2028 olarak belirlendiği iletilmiştir.

Bu defa, 9 Aralık 2025 tarihinde, Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi arasında mevzuatın içeriğine ilişkin basitleştirme hükümlerinin yer aldığı teklif üzerinde geçici bir uzlaşıya varıldığı aktarılmıştır. Söz konusu uzlaşıya göre;

• Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) kapsamında işletmeler üzerindeki raporlama yükünü daha da hafifletmek amacıyla, şirket sayısının 1000'den fazla çalışanı bulunan büyük işletmelerle sınırlandırılması ve borsada işlem gören KOBİ'lerin Direktif kapsamından çıkarılması teklifine ek olarak 450 milyon Avronun üzerinde net ciro eşiği de eklenmiştir. AB dışı şirketler için de AB içinde elde edilen net ciro eşiği 450 milyon avroya yükseltilmiştir.

Diğer taraftan, CSRD kapsamında olan şirketlerin tedarik zincirinde yer alan ancak 1.000'den az çalışanı olan küçük şirketlerden talep edebileceği bilgi gönüllü sürdürülebilirlik raporlama standartlarında belirtilen bilgilerle sınırlanmıştır olup, bunun ötesindeki bilgi taleplerinin reddedebilmesine imkan tanınarak, raporlama sorumluluğunun tedarik zincirindeki küçük şirketlere kaydırılmasına karşı koruma sağlanmıştır. Öte yandan, kapsamın ileride genişletilmesine ilişkin bir gözden geçirme hükmü yer almaktadır.

• Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü (CSDDD): Yalnızca 5.000'den fazla çalışanı bulunan ve yıllık net cirosu 1,5 milyar avronun üzerinde olan büyük AB şirketleri, faaliyetlerinin çevre, insan ve sosyal haklar üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla özen yükümlülüğü (due diligence) yürütmekle yükümlü olacaktır. Bu kurallar, AB dışı şirketler için de AB içindeki ciroları aynı eşiğin üzerinde olması halinde geçerli olacaktır. Şirketlerin, faaliyet zincirlerinde risk esaslı bir yaklaşım benimsemeleri ve kapsam dışında kalan şirketlerden gereksiz bilgi talep etmekten kaçınmaları gerekecektir.

Geçici uzlaşı ile Direktifin ulusal mevzuata aktarılması ve uygulanması için son tarihlerin bir kez daha uzatıldığı bildirilmiştir. Buna göre, Üye Devletlerin, Direktifi 26 Temmuz 2028 tarihine kadar ulusal mevzuata aktarmalarının ve uygulama tarihinin 26 Temmuz 2029 olmasının öngörülmekte olduğu iletilmiştir.

Direktif kapsamındaki şirketlerin, iş modellerinin ve stratejilerinin Paris anlaşmasıyla uyumlu olmasını sağlayacak bir plan benimsemeleri yükümlülüğünün ise kaldırıldığı ifade edilmektedir.

Öte yandan, CSDDD kapsamındaki şirketlerin izleme yükümlülükleri bakımından ise, bu yükümlülüklerin Komisyonun ilk önerisinde olduğu gibi yalnızca doğrudan ticari ortaklarla sınırlı olmayacağı, risk esaslı yaklaşım doğrultusunda değer zinciri genelinde, hedefli biçimde uygulanabileceği aktarılmıştır. Başka bir ifadeyle, şirketler tüm tedarik zincirlerini izlemek zorunda olmayacağı, yalnızca insan hakları ve çevrenin korunmasına ilişkin olası ihlallerin açıkça görüldüğü durumlara odaklanacağı bildirilmiştir. Şirketlere esneklik sağlamak amacıyla, birden fazla alanda olumsuz etkilerin eşit derecede muhtemel veya ciddi olduğu durumlarda, doğrudan iş ortaklarını içeren etkileri önceliklendirebilecekleri ifade edilmiştir. Ayrıca şirketlerin kapsamlı bir haritalama çalışması yapma yükümlülüğü kaldırılarak, daha genel bir kapsam belirleme (scoping) çalışmasının yeterli kabul edildiği; değerlendirmelerin makul ölçüde erişilebilir bilgilere dayandırılmasının öngörüldüğü iletilmektedir.

Uyum sağlanmaması halinde sorumluluğun AB düzeyinde değil, ulusal düzeyde devam edeceği belirtilmiş olup şirketlerin küresel net cirolarının %3'üne kadar para cezası ile karşı karşıya kalabileceği belirtilmiştir. Bundan sonraki aşamada, geçici anlaşmanın Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi tarafından resmi olarak onaylanması ve Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesinin beklendiği belirtilmiştir.

Anılan paket kapsamında, endüstriyel emisyonlar ve döngüsel ekonomi alanlarında öngörülen mevzuat değişiklikleri, çevresel değerlendirme ve ruhsatlandırma süreçlerinin hızlandırılmasına yönelik düzenlemeler ile coğrafi çevresel veri altyapısına (INSPIRE) ilişkin teknik yükümlülüklerin sadeleştirilmesinin hedeflenmekte olduğu bildirilmektedir.

Söz konusu düzenlemelerin, başta küçük ve orta ölçekli işletmeler olmak üzere ilgili paydaşlar ile kamu idareleri üzerindeki idari yükün azaltılmasına ve uygulamada etkinliğin artırılmasına katkı sağlaması beklenmekte olduğu aktarılmaktadır.

Ek: Avrupa Birliği Çevre Mevzuatındaki İdari Yüklerin Azaltılmasına Yönelik Basitleştirme Paketi (2 Sayfa)

T.C. Ticaret Bakanlığından alınan bir yazıda, Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) Ticaret Bakanlığı tarafından, “Sübvansiyonları Önleme Yönetmeliği” çerçevesinde, 21 Ağustos 2024 tarihinde 2024/34 No'lu Tebliğ uyarınca başlatılan, “AB Menşeli Belirli Süt Ürünlerinin İthalatına Yönelik Sübvansiyon Araştırması” kapsamında, 23 Aralık 2025 tarihinden itibaren tanımları ve gümrük kodları aşağıda yer alan ürünlerde, AB firmalarına %42,7 oranında “Sübvansiyona Karşı İlave Gümrük Vergisi Teminatı ” yükümlülüğü getirilmiş olduğu belirtilmektedir.

İlgili yazıda bahsedilen ürünlerin tanımlarının; taze peynir (peyniraltı suyu peyniri dahil) ve lor, İşlenmiş peynir (öğütülmüş veya toz haline getirilmiş olsun olmasın), küflü peynir (rokfor tipi) ve Penicillium roqueforti kültürü ile üretilen diğer damarlı peynirler, başka yerde belirtilmeyen veya sınıflandırılmayan peynirler, konsantre edilmemiş veya şeker/ diğer tatlandırıcılar eklenmemiş süt ve krema (ağırlıkça %10'dan fazla yağ içeren) şeklinde olduğu belirtilmektedir.

İlgili ürünlerin ÇHC İthalat ve İhracat Gümrük Tarife Cetveli'ndeki pozisyon numaralarının ise 04015000, 04061000, 04062000, 04063000, 04064000, 04069000 şeklinde olduğu ifade edilmektedir. AB firmalarına uygulanan %42,7 oranındaki genel teminat uygulamasının altında bir oranda teminat yükümlülüğüne tabi 63 adet AB firmasının listesi Ek'te sunulmaktadır.

Yazıda devamla, söz konusu ürün grubunda ÇHC'nin Ocak-Kasım döneminde toplam ithalatının 964.569.753.-$, aynı dönemde AB ülkelerinden ithalatının 184.449.885.-$ ve ülkemizden ithalatının ise 1.703.568.-$ değerinde olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, halihazırda ÇHC'ye süt ürünleri ihracatı için Gümrük İdaresine kayıtlı toplam 2.695 adet firma bulunmakta olduğu, ülkemizden de bugüne kadar 75 adet firmanın kayıt yaptırmış olduğu belirtilmektedir. Anılan ürün grubunda, ülkemizin de tabi olduğu MFN gümrük vergisi oranları Ek'te yer almakta olup, bahse konu ürün grubunda AB firmalarının Çin pazarından çekilmesi sonucu ortaya çıkacak yıllık yaklaşık 200 milyon dolar tutarındaki ilave pazara giriş imkanının bulunduğu belirtilmektedir.

Ek:

1- AB Şirketleri Ad Valorem Sübvansiyon Oranları Listesi (7 sayfa)

2- MFN Gümrük Vergisi Oranları Tablosu (1 sayfa)

Kanada tarafından ülkemizin yanı sıra Çin, Güney Kore ve Vietnam menşeli “Çelik Çember (Steel Strapping)” ithalatına karşı bir anti-damping soruşturması ile Çin menşeli anılan ürünler ithalatına karşı bir sübvansiyon soruşturması yürütülmekte olup, 16 Eylül 2025 tarihinden bu yana ülkemiz menşeli ürünlere %42,3 oranında geçici önlem uygulanmaktadır.

Bu çerçevede, Ottowa Ticaret Müşavirliğimizden alınan bir yazıda, Kanada Sınır Hizmetleri Kurumundan (CBSA) alınan ve ekte yer alan bildirimde, CBSA tarafından başlatılan nihai soruşturma neticesinde, ülkemiz menşeli ürünlere %47,9 oranında damping marjı belirlendiği bildirilmektedir. Öte yandan, Kanada Uluslararası Ticaret Mahkemesi (CITT) dampingin zarara yol açıp açmadığına ilişkin nihai kararını 14 Ocak 2026 tarihinde verecek olup, bu tarihe kadar geçici önlem yürürlükte kalacaktır. CITT'nin zarar veya zarar tehdidi bulunduğuna hükmetmesi halinde CBSA'in belirlediği nihai önlem oranları yürürlüğe girecek olup, zarar veya zarar tehdidi bulunmadığına hükmetmesi halinde ise soruşturma önlemsiz olarak kapatılacaktır.

Ek: Bildirim (4 Sayfa)

T.C. Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğünden alınan bir yazıda, Kanada tarafından, ülkemizin yanı sıra Çin, Çin Tayvanı, Hindistan, İtalya, Malezya, Portekiz, İspanya, Tayland ve Vietnam menşeli karbon ve alaşımlı çelik teller ("carbon and alloy steel wire") ithalatına karşı bir anti-damping soruşturması yürütülmektedir.

Bu çerçevede CBSA;

· Kamu projelerinin toplam inşaat faaliyetleri içinde sınırlı bir paya sahip olduğu ve iddia edilen fiyat tavanlarının ihracatçıların fiili satış fiyatlarını etkilemediği,

· Türkiye'de yüksek enflasyon bulunmakla birlikte çelik ürünlerinin ABD doları bazında fiyatlandığı ve fiyatların dolar bazında istikrarlı seyrettiği,

· Rusya ve Çin'den düşük fiyatlı filmaşin ithalatı mevcut olmakla birlikte, söz konusu ithalatın Türkiye pazarını bozacak düzeyde olmadığı ve Türkiye'de filmaşin ile çelik tel fiyatlarının karşılaştırılan diğer ülkelerle paralel seyrettiği,

· Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin çelik tel sektörüne yönelik bir destek programının varlığına ilişkin somut bilgi bulunmadığı, değerlendirmelerinde bulunarak, Türkiye çelik tel sektöründe özel piyasa şartlarının (PMS) bulunduğuna ilişkin yeterli delil bulunmadığına hükmetmiştir.

Ek: CBSA Gerekçeli Nihai Karar

Bu defa, Kanada Sınır Hizmetleri Ajansı (CBSA) tarafından iletilen 24 Aralık 2025 tarihli bildirimde, söz konusu nihai gözden geçirme soruşturması kapsamında önlemin kaldırılması halinde dampingin devamı veya yeniden meydana gelmesinin olası olduğuna karar verilmiş olup, gerekçeli kararın 15 gün içerisinde CBSA tarafından yayımlanacağı ifade edilmektedir.

Bundan sonraki süreçte, Kanada Uluslarası Ticaret Mahkemesi (CITT), önlemin sonlandırılmasının zararın devamına yol açıp açmayacağına karar verecektir. CITT, kararını 2 Haziran 2026 tarihine kadar açıklayacaktır. Bahse konu karar Notice of conclusion of expiry review investigation: Concrete Reinforcing Bar (RB1 2025 ER) adresinde yer almaktadır.

T.C. Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğünden alınan bir yazıda, Avustralya Sanayi, Bilim ve Doğal Kaynaklar Bakanlığına bağlı Anti-Damping Komisyonundan tarafından İnşaat Demiri ithalatına karşı 24 Eylül 2024 tarihinde bir damping soruşturması başlatıldığı hatırlatılmaktadır.

Yazıda devamla, adı geçen Komisyon tarafından yürütülmekte olan soruşturmanın tamamlandığı ve 22 Aralık 2025 tarihinde Avustralya Sanayi, Bilim ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı resmi internet sitesinde söz konusu soruşturmaya ilişkin nihai rapor ve kararın yayımlandığı bildirilmektedir. Mezkûr kararda ülkemiz menşeli ürünlere %7,1 ile %36,4 arasında değişen oranlarda dampinge karşı kesin önlem uygulanacağının hükme bağlandığı bildirilmektedir.

Bahse konu Karara https://www.industry.gov.au/sites/default/files/adc/public-record/2025-12/655_-_81_-_notice_adn_2025-124_-_findings_of_dumping_investigation_no._655.pdf   adresinden ulaşılabilmektedir.

T.C. Ticaret Bakanlığından iletilen yazıda, Sao Paolo Ticaret Müşavirliğimizden alınan ve bir örneği ekte yer alan bildirime atıfla, Brezilya Kalkınma, Sanayi, Ticaret ve Hizmetler Bakanlığı tarafından Malezya, Pakistan ve Türkiye menşeli renksiz düz cam ithalatına karşı yürütülen antidamping soruşturması kapsamında nihai kararın verildiği ve önlemin 5 yıl süreyle uygulanmasına hükmedildiği ifade edilmektedir.

Ek:

1- MDIC tarafından iletilen mail - port_eng

2- Oficio_56545967

3- Ofis 8365-çevirisi

- Mezkur bültenin potansiyel ihracat imkanlarını yakalayabilmelerini teminen firma yetkilileri tarafından düzenli takip edilmesi,

 - Müşavirler tarafından sisteme girişi yapılan şirket temsilcileriyle doğrudan iletişime geçilmesi,

- Talebe ilişkin varsa diğer soruların ilgili Müşavirliğe yöneltilmesi,

- Kendilerine ulaşan üçüncü taraflara ilişkin dikkatli olunması gerekmektedir.